7 Şubat 2014 Cuma

Zargana- Hakan Günday



Küçük yaşta yetimhaneden kaçan bir çocuğun dört kişinin tecavüzüne uğramasının ardından kendisinin artık bir insan değil, bir zargana olduğuna inanması ile başlayan bir kitaptı. Zargana gün geçtikçe güçlenmiş, akıllanmış, âşık olmuş ve daha birçok şeyi yaşamıştır. Bazı yerlerde çok çarpıcı olmakla birlikte Zargana’nın diğer insanlara kendi hayat oyununu tiyatro gibi sahneletmesi çok ilginçti. Hakan Günday’ın Kinyas ve Kayra’sını okurken biraz zorlanmıştım ama Zargana neredeyse bir günde bitti ve tadı damağımda kaldı.
 
Altını çizdiklerim;
“İnsanları anlamak zor değil. Hepsinin de doğum izleri gibi karakter izleri var sağlarında sollarında. Biraz dikkatli bakmak yeter.” S- 13
“Cahil ile anarşist arasındaki fark tüy kadardır. O aradaki tüyüm üzerinde durur bütün okunan kitaplar.” S- 17
“Öldürülmemiş bir tecavüz kurbanı pimi çekilmiş bir el bombası kadar tehlikelidir. En olmadık intikam biçimlerini hayal eder ve ilk fırsatta gerçekleştirmeye çalışır.” S- 95
“bizim yaşamamız için tek bir neden var. O da aşk. Onun dışındaki her şey dekor. Üzerinde yaşadığın dünya biz aşık olalım diye yaratılmış.” S- 177
Arka Kapaktan;
Türk edebiyatında şimdiden farklılığını kanıtlamış olan Hakan Günday, Zargana'da bunca karmaşık bir öykünün altından yalın ve duru bir anlatımla kalkıyor. Hayat, varlık, hiçlik, oyun, zeka, kudret ve acizlik arasında gidip gelen bir metin.
 

1 yorum:

  1. Hakan Günday'ın Kinyas ve Kayra, Az kitaplarını okudum. Kalemini çok sevdim ama 1 yıl oldu elim gitmedi kitaplarına. Çünkü unutamıyorum, kitaplarındaki detaylar çok canlı bir şekilde aklımda kalıyor. Şiddet,şiddet, şiddet... Ya da ben fazla duyarlıyım bilmiyorum.

    YanıtlaSil