8 Temmuz 2015 Çarşamba

Arjantin Rüyası - Tuğrul Türkkan


Yazarından hediye olarak yollanan bu kitabı çok beğendim. Özellikle ismi ile beni etkiledi, ilk sayfasından itibaren de sürükleyici olan bu kitap beni kendine bağladı. Yazarın ilk kitabı olduğuna inanmakta güçlük çekiyorum.  İş için sürekli seyahat eden Kerem Laçin, sıkıntılı bir yolculuk sonunda Buenos Aires’e ulaşmayı başarıyor ve burada çok güzel bir kızla sohbet ediyor. Kızın çok etkileyici yeşil gözlerinde kaybolan Kerem maalesef ki kızın adını bile öğrenemeden yanından ayrılmasına izin veriyor. Tek duyduğu kızın Rosa Verde diye bir yere gideceği. Rosa Verde’nin anlamı yeşil gül demek. Bunu ipucu olarak kabul eden Kerem her yerde kızı aramaya başlıyor ve bambaşka olayların içine giriyor. Kitap bir platonik aşk romanı olmasının dışında edebiyat, astral seyahat, rüya tabirleri gibi enteresan bilgiler de içermekte. Bu da kitabı daha ilginç bir hale sokuyor.  Sadece kitabın sonundaki sürprize şaşırdığımı söylemek isterim, kendi adıma çok daha pembe bir son hayal etmiştim J Yazarın kendisine tekrar teşekkürlerimi sunuyor, bol okuyuculu bir roman olmasını diliyorum.

Altını çizdiklerim;

“kadının güzelliği elde edilememesidir.”

“İyilik de her türlü faydacı. Güçsüzlerin iyiliği bir çeşit şirinlik, başkalarına yaranmak için. Güç sahibi olanın iyiliği ise etrafa ya da yukarıya bir gösterişten ibaret. Ya da bazen sadece kendine!”

“Mutluymuş gibi davran, bir süre sonra kendini mutlu hissedersin”.

“Çünkü zevkli insanlar sıradan şeylerden zevk alamıyorlardı. Hâlbuki yaşamın büyük kısmı sıradanlıktan ibaretti. Damak tadın çok gelişmişse, vasat şarapları beğenemiyordun; kulağın çok gelişmişse, eğlencelik şarkıları, türküleri sevemiyordun; edebi zevkin yüksekse, polisiye romanlardan, film zevkin gelişmişse, basit aksiyon filmlerinden haz etmiyordun. Hâlbuki sofistike zevkleri olmayanlar bunların hepsinden gayet keyif alıyorlardı”.

Arka Kapaktan;

İş için Arjantin'e giden Kerem Laçin'in havaalanında genç kızla ayak üstü sohbeti sıradışı bir yolculuğa dönüşür. Çekici yeşil gözlere sahip genç kızın ismini dahi öğrenememiştir - tek bildiği, kız telefonda konuşurken kulak misafiri olduğu, "Yo voy a Rosa Verde" cümlesidir. Yeşil gözlerin efsunuyla Buenos Aires sokaklarında başlayan arayışta, Kerem Laçin'in tuhaf ve romantik içsel yaşamının derinlerine iniyoruz. Tuğrul Türkkan'ın ilk romanı romantik aşka ve metafizik anlam arayışına farklı yönlerden bakmakta.

Roman kahramanlarının psikolojik geçişleri romandan bir an bile uzaklaşmanıza izin vermiyor. Baudelaire'in ünlü dizesinden Arjantin'in büyülü dünyasına doğru bir serüven bekliyor bizi: Tuvalde belirsiz bir görünüştü, Ressamın düşle tamamlayacağı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder